Almanya’nın Thüringen eyaletinde düzenlenen belediye seçimlerinde aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi oylarını artırdı, ancak “zafer beklentisi” gerçekleşmedi.
Thüringen’de Pazar günü 13 kaymakam ve 94 belediye başkanı ile yüzlerce yerel meclis üyesini belirlemek üzere sandık kuruldu. AfD seçimlerde kesin zafer ilan edemedi, ancak bazı yerel meclislerde en büyük güç haline geldi.
Henüz kesinleşmeyen ilk sonuçlara göre, merkez sağ çizgideki Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) oyların yüzde 27,6’sını aldı. Onu AfD yüzde 27,3 ile yakından izliyor. Bu sonuçlar AfD’de 2019 seçimlerine göre 10 puanlık oy artışına işaret ederken, CDU’nun oylarını muhafaza ettiği görüldü.
Sayım süreci tamamlandığında AfD’nin öne geçebileceği değerlendiriliyor. AfD eyaletteki 17 bölge meclisinin sekizinde de birinci parti haline gelebilir. Ancak partinin 13 kaymakam adayından hiçbiri sandıktan zaferle ayrılamazken, 9’u en iyi oyu alan ilk iki aday arasında yapılacak ikinci ve son turda yarışmaya hak kazandı. AfD’li adayların ikinci turda ise şansının zayıf olduğu değerlendiriliyor.
Sol koalisyon oy kaybetti
Erfurt’ta belediye başkanlığı için yarışan AfD Thüringen Eş Başkanı Stefan Möller oyların yüzde 19,3’ünü alarak ikinci turda yarışma şansını kaybetti. İki hafta sonra yapılacak ikinci tur seçimi, CDU ile Başbakan Olaf Scholz’un Sosyal Demokrat Partisi (SPD) adayları arasında yapılacak. Möller yaptığı ilk değerlendirmede, sonuçlardan hayal kırıklığına uğradığını söyledi.
Thüringen eyaletinde hükümette olan koalisyon ortakları; SPD, Sol Parti ve Yeşiller ise belediye ve kaymakamlık seçimlerinde ciddi oy kaybetti.
Sonuçları değerlendiren uzmanlar, AfD’yi dışarıda bırakarak yönetmenin giderek zorlaştığını kaydetti. Bochum kentindeki Ruhr Üniversitesinden siyaset bilimci Oliver Lembcke, yasama ve yürütme faaliyetlerine işaret ederek, “Onları dışarıda bırakmak daha zor olacak. Hatta bu artık mümkün olmayacak” ifadelerini kullandı.
CDU, AfD ve Sol Parti’yle koalisyon olasılıklarını ve siyasi işbirliğini net biçimde reddediyor.
Thüringen’de seçimler, AfD’nin federal ve eyaletler düzeyinde bir dizi yargı süreciyle boğuştuğu sırada gerçekleşti.
Nazi sloganı kullandığı gerekçesiyle partinin önemli ismi Björn Höcke ceza alırken, partinin bir diğer yüzü Maximillian Krah’ın “SS üyelerinin hepsinin suçlu olmadığı” yönündeki fadeleri üzerine AfD Avrupa Parlamentosu’nda üyesi olduğu Kimlik ve Demokrasi grubundan ihraç edilmişti. AfD’ye yönelik rüşvet ve casusluk suçlamalarıyla yargılama süreçleri devam ediyor.
dpa/MUK,EC
DW Türkçe’ye engelsiz nasıl erişebilirim?
